AVRUPA BİRLİĞİ SANATÇISI
50 Yıl önce anneannemin evinden Halilrıfat Paşadan Karşıyaka’daki evimize gelirken Körfez vapurunun camındaki buğuya, karşımda oturan adamın burnunu üstüne düşmüş gözlüğünü çizerken, aklıma gelir miydi acaba bu günlere ereceğim ve artık bana göre başarımın doruğu olan ” 2012 AVRUPA BİRLİĞİ SANATÇISI” gibi değerli bir ödüle sahip olmak. Bu diplomanın öyküsü daha o yıllarda başlamış.
2008 yılında Türkiye’yi temsilen aldığım davet üzerine ilk kez katıldığım Paris – Grand Palais ( Büyük Saray) Uluslararası Sergi platformunda eserimin gördüğü ilgi üzerine 2009, 2010, 2011 yıllarında da bu davetler tekrarlandı ve ben her yıl bu sarayda uluslararası ortamda eserlerimi sergiledim. Bu eserlerimin her biri Grand Palais-Fransız Kültür Bakanlığı’nın ortaklaşa düzenlediği Uluslararası Yarışmalara da davet aldı. Sonunda ikisi bronz biri gümüş olmak üzere, üç yıl üst üste 3 madalya kazandılar. Ardından üç yıl üst üste aynı başarıyı gösterince; Saray Dairesi ve Kültür Bakanlığı onayıyla ” Sociéte Des Artistes Indépendants” ( Özgür Sanatçılar Topluluğu ) üyesi ünvanı tarafıma verildi.
2012 yılında da bu ünvanla Fransız sanatçı dostlarımla ” Sociéte Des Artistes Indépendants” bölümde eserimi bir üye olarak sergiledim. Başarı başarıyı getiriyor, ya da sanatçıyı daha iyi, daha kalıcı, daha değerli eserler üretmeye yüreklendiriyor.
Bunun kanıtı; hak ettiğim, bugüne, en az kadar aldığım madalyalarım kadar değerli olan ” 2012 Avrupa Birliği Sanatçısı” ödülüdür. Bu sadece bana değil tüm ülkeye mal olmuş bir ödüldür. İlk olduğu için de ayrıca önemlidir.
Ben; yaratmaya, insana, ödüle, sevgiye, güzele, aşka; bunların hepsi demek olan sanata aşığım. Resmettiğim herşey ne olursa olsun değerlidir, tektir, benim fırçama, kalemime layıktır. Çünkü resimlerim benim için; çocuklarımdan sonra doğurabildiğim eserlerimdir. O bakımdan da çok kıymetlidirler.
Ben onlara değer verdikçe onlar da bana değerimi bildirip bu ödülleri kazanmama sebep oldular.
Artık düzenlediğim kurslarla, yetiştirdiğim öğrencilerimin başarılarının keyfini çıkarmaya geldi sıra. Gönlüm, kapım; sanata ve sanatçıya değer veren herkese açıktır.
FİGEN BEĞEN